24 Nisan 2010 Cumartesi

Halikarnas Balıkçısı/ AGANTA BURİNA BURİNATA

Romanın Ana Fikri: Romanda, deniz sevgisi, denizin çekiciliği, denizcilerin yaşadığı zorluklar,
güzellikler işlenmiştir. Genel olarak denizdeki yaşam ve deniz sevgisi bir kahraman vasıtasıyla anlatılmaktadır. Tüm zenginliklere rağmen deniz sevgisi tercih edilmiştir.

Romanın Özeti
Mahmut ile babası Süleyman Kaptan, Milas'a gitmişler. Milas'a vardıklarında tanıdıkları Bakkal Fehmi'nin yanına gitmişler. Süleyman Kaptan başından geçen üzücü bir hadiseyi anlatır. Kardeşi Davut'un ölümüne sebep olduğunu düşünmektedir. Bir süre önce Davut, Süleyman Kaptan' ın kayığına tayfa olarak yazılmış ve aynı gün, büyük bir fırtına çıkmış ve bu fırtınada Süleyman Kaptan kardeşini kaybetmiştir. Süleyman Kaptan, bu kazadan dolayı hep kendisini suçlamıştır. Bu nedenle oğlu Mahmut'un asla denizci olmasını istemiyordur. Bakkal Fehmi, bu olanlara çok üzülür. Baba oğul bir gün sonra Bodrum'a dönerler.
Süleyman Kaptan, oğlunu ayakkabıcı Kirpi Halil'in yanına çırak olarak verir. Süleyman Kaptan, oğlunun denizci olmaması için burada çalışmasını sağlamıştır. Kirpi Halil’de denizi çok seven biridir ve sürekli denizden bahseder. Kirpi Halil'in anlattığı deniz yaşamı Mahmut’u çok etkiler. Mahmut, aynı zamanda mahalle mektebine de devam etmektedir. Mahmut, hoca ders anlatırken hep deniz hayali kurarmış. Komşularının kızı Fatma onun bu hâline çok üzülürmüş. Bir gün Mahmut, yine mektepte falakaya yatırılmıştır. Fatma yanına
gelerek babasıyla çıkacağı balığa gelmesini teklif etmiş bunun üzerine Mahmut, babasından çok zor izin alarak balığa çıkar. Fırtına çıktığı için çok balık tutamazlar. Mahmut ilk kez, denizin zorluğu ile karşılaşır. Mahmut bir kez daha onlarla balığa çıkar. O zaman denizden vazgeçemeyeceğini anlar. Mahmut, babasının uzun süreliğine sefere çıkmasından yararlanır. Küçük amcası, çok cimri Hakkı Reis'in gemisine yazılır. Özlediği açık denizlerde yaşamaya başlar. Fırtınada ölen tayfaların nasıl denize atıldığına şahit olur. Amcası Hakkı Reis'in tayfalara ve kendisine yaptığı kötü davranışlar, onu zaman zaman yıldırır. Mahmut, denizde iken annesinden bir mektup alır. Mektupta babasının seferde öldüğü yazılıdır. Bütün serveti olan gemileri batmıştır. Artık evi geçindirme işinin ona kaldığı da mektupta yazmaktadır. Tüm dünya Mahmut'un başına yıkılır. Mahmut, bundan sonra annesine bakmak zorundadır. Bir gün cimri amcası ile de tartışarak onun gemisinden ayrılır. Farklı gemilerle değişik yerlere gitmeye başlar. Mahmut artık delikanlı olmaya başlamıştır. Mahmut, annesini de kaybeder. Maddi zorluklar, sıkıntılı bir hayat onu zorlamaktadır. Erkek Fatma ile evliliği hayal eder. Bir gün memleketine dönmeye karar verir. Memleketine döndüğünde hemen Fatma’yı görmeye gider. Fatma bir
balık seferinde kaza geçirmiş, kötü kalpli birinin sıktığı kurşunla yüzünün yarısı parçalanmış. Mahmut, Fatma'yı çok sevdiği için her şeye rağmen onunla evlenmek istediğini söyler ve memlekete onun için döndüğünü anlatır. Ertesi gün Fatma, köyü terk eder. Mahmut onu çok arar fakat bulamaz. Mahmut, tekrar denize dönmeye karar verir; fakat köyün zenginlerinden Zeynel Ağa, kızı Ayşe ile evlenmesini teklif eder. Ayşe ile Mahmut evlenirler. Varlıklıdırlar. Önce çok mutlu olurlar. Bir zaman sonra Mahmut bir toprak adamı olamayacağını anlar. Denizleri her türlü zorluğuna rağmen çok özler. Mahmut en sonunda bir gün, ailesini, zenginliklerini her şeyi bırakır ve çok sevdiği denizi sonsuza dek tercih eder.

Halikarnas Balıkçısı-Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Hayatı.

1886-1973 yılları arasında yaşamıştır. İstanbul'da Robert Koleji'ni bitirdikten sonra Oxford Üniversitesi Yeni Çağlar Tarihi Bölümü'nde öğrenim görmüştür. Türkiye'ye döndükten sonra, Resimli Ay, İnci dergilerinde yazılar yazmış, karikatürler çizmiştir. Bir eserinde halkı savaş aleyhine kışkırttığı gerekçesiyle üç yıl Bodrum'a sürülmüştür. Cevat Şakir Kabaağaçlı, daha sonra İstanbul'a dönmeyip İzmir'e yerleşmiştir. Hayatını gazetecilik ve turist rehberliği yaparak kazanmıştır.

Cevat Şakir Kabaağaçlı, deniz hikâyeleri ile tanınmıştır. Ege ve Akdeniz kıyılarındaki olaylardan esinlenerek eserler yazmıştır. Denizciler, balıkçılar, sünger avcıları, denize karşı hayranlığını konu edinmiştir.

Başlıca eserleri; Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz, Gülen Ada, Mavi Sürgün, Turgut Reis. Deniz Gurbetçileri, Merhaba Anadolu, Ötelerin Çocuğu, Sonsuzluk Sessiz Büyür, Anadolu Tanrıları'dır.

1 yorum: