28 Nisan 2010 Çarşamba

Seçme Hikayeler/ Sait Faik Abasıyanık...

Kitapta yer alan hikayeler:
Bohça, Stelyanos Hrisopulos Gemisi, Zemberek, Çamaşır İpleri ve Don Gömlek Hayaletleri, Ben Ne Yapayım?, Havuz Başı, Uzun Ömer, Kraliçenin Evinde, Açık Hava Oteli, Diş ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam, Jimnastik Yapan Adam, Bir İlkbahar Hikayesi, Serseri Çocukla Köpek, Fındık, Eftalikus’un Kahvesi
Sinağrit Baba, Son Kuşlar, Sivriada Geceleri, Haritada Bir Nokta, Hişt, Hişt!, Dülger Balığının Ölümü.
Hikayelerden üç özet:
BOHÇA: Küçük Bey, evlerine gelen besleme kıza devamlı işkence ve eziyet yapmasına rağmen, kız hep onun sözünü dinliyordu. Küçük bey rüyasında bir dede ona, “Sakın demişti, kavga etmeyin” demişti. Ondan sonra Küçük bey besleme kızla hiç kavga etmemiştir. Küçük bey besleme kızı sevmeye başlamıştır. Bir gün dut ağacı dibinde el ele iken annesi onları öyle yakalamış. Akşam olduğunda Küçük Bey, beslemeyi görememiş evin hiçbir yerinde. Kızın yamalı bohçası varmış sandık odasında, oraya bakmış hemen, fakat sandık odasının hiçbir köşesinde de bohçayı bulamamış.
JİMNASTİK YAPAN ADAM: Elli yaşlarında bir adam, denizin kenarındaki kayalıklarda idman yaparken o seyredermiş. Önce merak etmemiş, herkes jimnastik yapar diye düşünmüş, ama bu günlerce devam edince inadına bakarmış. Jimnastik yapan adam onun her gün seyretmesinden rahatsız olmuş. Bir süre sonra o kayalıklara gitmemiş, başka deniz kenarına gitmiş, çünkü o adam gibi denizden, güneşten hiçbir şey beklemiyormuş. Can sıkıntısından bir süre sonra o da jimnastik yapmaya başlamış. Denizden ve güneşten yararlanmış.
SERSERİ ÇOCUKLA KÖPEK: On yaşındaki kirli sokak çocuğu omzuna iki aylık köpeği almış, gece vakti yürüyormuş. Galata’nın gece yarısı sokağında giderlerken, onun yanından geçmişler. Köpek havlamış, atlamış, zıplamış. Küçük serseri çocuk köpeğin şarkı istediğini söylemiş. Köpek anlamış ve susmuş. Çocukta ona şarkı söylemiş. Hayvanların içinde insanı en çok anlayan köpektir.

Sait Faik Abasıyanık ya da Sait Faik (1906 –1954). Türk yazar. Türk edebiyatının klasiklerinden olmuş öyküleriyle tanınır.
1906′da Adapazarı’nda doğmuştur. Tüccardan Mehmet Faik Bey’in oğludur. Asıl adı Mehmet Sait’tir. İlköğrenimini Adapazarı’nda, ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi ve Bursa Lisesi’nde görmüştür. 1928-1930 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuştur. Babasının isteği üzerine iktisat öğrenimi için İsviçre’ye gitmiş ancak hemen buradan edebiyat okumak üzere Fransa’ya geçmiştir.
Kısa bir süre için Haber Gazetesi’nin adliye muhabirliğini yapmıştır. Sadece yazılarıyla uğraşmaya karar vermiştir. Babasının ölümünden sonra (1939) onun bıraktığı gelirle annesiyle Burgaz Adası’ndaki evinde yaşamıştır. 1953 yılında Amerika’daki Mark Twain derneğine onur üyesi seçilmiştir. 1954 yılında İstanbul’da, şimdi müze olan Burgaz adasındaki evinde (Sait Faik Müzesi) siroz hastalığından hayata gözlerini yummuştur. Annesi ölümünden sonra bu evi Darüşşafaka Lisesi’ne bağışlamıştır. Ölümünden sonra anısını yaşatmak için annesi tarafından adına bir öykü ödülü (Sait Faik Hikaye Armağanı) konmuştur.

4 yorum:

  1. çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  2. çok süper ki
    tap

    YanıtlaSil
  3. ana fikri,olayın geçtiğizaman,oyanın geçtiği yer yok

    YanıtlaSil
  4. hmm çok güzel ve kısa öz süperrr deneyin üye olun :)

    YanıtlaSil